
Genel Bilgi
Anayasa Mahkemesi 23 Eylül 2012 tarihinden itibaren bireysel başvuru yolu çerçevesinde temel hak ve özgürlüklere ilişkin ihlal iddialarını kabul etmeye ve ihlallerin giderilmesi için gerekli önlemleri tespit etmeye başladı. Projenin başvuru aşamasında, 23 Eylül 2014 itibariyle Mahkeme’ye 26641 bireysel başvuru yapıldığı gözlemlenmişti. Mahkeme istatistiklerine göre, aynı tarihte 302 başvuru ihlal kararı ile sonuçlanmıştı. 31 Aralık 2016 tarihi itibariyle ise başvuru sayısı 132.949’dur. Görüldüğü gibi bireysel başvuruya geçen iki yıllık süre içinde yönelim yüksek oranda artmıştır. Mahkeme, 2017 yılındaki başvuruların bu sayıyı hangi oranda yükselttiğini henüz açıklamamıştır. Ancak başvuru sayısının yükselmesi eğiliminin artarak devam edeceği öngörüsü yanlış olmayacaktır. Öte yandan, 31 Aralık 2016 tarihi esas alındığında başvuruların %54’ünün kabul edilmezlik kararıyla sonuçlandığı görülmektedir. Başvuruların %4’ünde en az bir hakkın ihlali saptanmıştır. İhlal yönündeki kararlar aynı tarih itibariyle 1656’dır. İhlallerin yoğunlaştığı alan %77’lik bir oranla adil yargılanma hakkına ilişkindir. Bu web sitesinde kimi bulguları paylaşılan araştırma projesi, bireysel başvuru içtihadının Anayasa ve Uluslararası İnsan Hakları Hukuku yorumuna ve yargı sistemine etkilerine odaklanmaktadır. Proje, Anayasa Mahkemesi’nin tüm bireysel başvuru içtihadını saptanan lider kararlar temelinde tarayan ve analiz eden sistematik bir çalışmadır.
“Anayasa Mahkemesi’nin Eylül 2012-Eylül 2017 arası değerlendirdiği bireysel başvurular, Mahkeme’nin Anayasa’yı ve Uluslararası İnsan Hakları Hukukunu yorumlamasını ve yargı sistemi ile ilişkilerini ne yönde etkilemiştir ve bu etki(ler), Anayasa Mahkemesi’nin kendi içtihatları, Danıştay ve Yargıtay’ın içtihatlarında ne tür sonuçlar doğurmaktadır?” Mevcut projenin yanıtlamaya çalıştığı temel araştırma sorusu budur. Soru, aşağıdaki ek alt soruları da beraberinde getirmektedir:
- Bireysel başvuru içtihadı,
- temel hak ve özgürlüklerin meşru biçimde sınırlanmasındaki ölçütleri, dolayısıyla sınırlamanın sınırına ilişkin anayasal ilkelerin yorumunu (Anayasa madde 13) nasıl etkilemiştir?
- temel hak ve özgürlüklerin yorumlanma tekniklerini nasıl etkilemiştir?
- temel hak ve özgürlüklerin koruma alanlarını (hak özneleri ve korunan içerik) nasıl etkilemiştir?
- Diğer mahkemelerin yetkisi ve içtihadı, bireysel başvuru ile verilen kararlardan nasıl etkilenmiştir? Bu çerçevede, Anayasa Mahkemesi ve özellikle diğer yüksek mahkemeler arasında “yargısal diyalog” ortaya çıkmış mıdır?
- İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi’ndeki hakların yorumu bireysel başvurular ışığında nasıl şekillenmektedir?
- Türkiye’nin taraf olduğu diğer uluslararası insan hakları sözleşmelerinin yorum ve uygulanması bakımından bireysel başvuru ne tür sonuçlar doğurmaktadır? Bunların uygulanmasını zayıflatmakta ya da güçlendirmekte midir?
- Yukarıdaki sorulara verilecek yanıtlar temelinde, Anayasa Mahkemesi karşılaştırmalı anayasa yargısı çalışmaları içinde nasıl değerlendirilmelidir? Mahkeme, bireysel başvuru içtihadı ile bu literatüre bir örnek olay olarak nasıl bir katkı sunmaktadır?